28 Aralık 2013 Cumartesi








''...Bankada çalışan herkes bankanın yaptıklarından nefret eder ama banka yine de yapar bunu. Banka insanlardan çok daha üstün bir şeydir. Canavardır o. İnsanlar tarafından kurulmuştur ama onların denetiminden çıkmıştır...''

sayfa 36


''...Adamın biri ne kadar paran varsa o kadar özgürsün demişti...''

sayfa 122


''...Yaşamın zevkini çıkartanların hiçbir şey umurunda olmuyor. Ama insan yalnız, yaşlı ve düş kırıklığına uğramış olunca... Ölmekten korkuyor...''

sayfa 214


''...Bir ayaklanmada topraklarını ellerinden kaçırma olasılığı ile karşı karşıya olan bütün toprak sahipleri tarihi okuyabilir, şu önemli gerçekleri öğrenebilirdi; Mülkiyet bir avuç adamın elinde toplandığı zaman, daha çabuk yitirilir. Ve bunu tanımlayan gerçek: Halkın çoğu aç ve çıplak olduğu zaman kendisine gereken şeyleri zorla alır. Ve çığlığı tüm tarih boyunca yankılanan bir gerçek: Baskı ezilenleri daha da güçlendirmeye ve onları bir araya getirmeye yarar yalnızca...''

sayfa 246/247


John Steinbeck - Gazap Üzümleri
remzi kitapevi

16 Aralık 2013 Pazartesi

 

''...Herkesin ortak iyiliği tek tek her kişinin mutluluğuyla olur...''

sayfa 92


''...Dünyadaki kötülük neredeyse her zaman cehaletten kaynaklanır ve eğer aydınlatılmamışsa, iyi niyet de kötülük kadar zarar verebilir...''

sayfa 135


Albert Camus - Veba
can yayınları

10 Aralık 2013 Salı



 ''...Zavallı dostum, batmışsın sen, boğazına kadar batmışşsın batağa, gidiyorsun. Biçare, işinden başka hiçbirşey göremez, duyamaz, konuşamaz olmuş. Ama böylesinin yolu açıktır, yakında büyük işler başarır, en yüksek mevkilere yükselirler... Bizde buna meslek sahibi olmak diyorlar. Bunun için zekaya, iradeye, ruha gerek yok; bütün bunlar lüks. Bu adamın hayatı böyle geçip gidecek ve ruhunun birçok yanı hiçbir zaman açılmayacak... On ikiden beşe kadar dairede iş, sekizden on ikiye kadar da evde, vah zavallı!...''

sayfa 29


''...Ah mutluluk! Mutluluk! Sen ne kadar zayıf, ne kadar cılız birşeysin! Duvak, portakal çiçekleri, aşk... Bunlar güzel ama para nerede? Ey aşkın meşru ve temiz mutluluğu! Demek seni de satın almak gerekir?...''

sayfa 404


''...Her ne kadar aşkın ele avuca sığmaz birşey, insanı durup dururken hasta eden bir illet olduğu söylenirse de onun da herşey gibi kendine göre nedenleri ve kanunları vardır. Bu kanunlar henüz layıkıyla incelenememiştir. Çünkü aşka düşen bir insanın kendi ruhunda filizlenen bu duyguyu, gözlerini kapayan büyüyü bir bilgin gözüyle seyretmeye vakti yoktur. Kalbinin ne zaman ve nasıl hızla çarpmaya başladığını, nasıl birdenbire kendini feda edebilecek kadar güçlü bir bağla bağlandığını, nasıl kendini unutup sevgisiyle bir olduğunu, zekasının nasıl uyuştuğunu ya da alabildiğine inceldiğini, iradesinin, düşüncesinin nasıl esir olduğunu, dizlerinin nasıl titrediğini, ateşinin nasıl yükselip gözlerinin nasıl yaşla dolduğunu göremez...''

sayfa 480-481


Ivan Aleksandroviç Gonçarov - Oblomov
Türkiye iş bankası kültür yayınları